2009/05/14

**samanlıktan kaldıramadım samanı da zühtü**

saatlerce oturduk karşılıklı. saçma sapan muhabbetlerle uzattık zamanı. gözlerine bakmaktan mutluydum, sanırım o da öyleydi ki gitmedi hiçbiyere-ki adetidir aslında- üstelik evinden kalkmış gelmişti galiba pek çaktırmasa da. kaçamak bi buluşma gibiydi garipti biraz, üstelik naptık, ödev yaptık. boğaza karşı oturduk saatlerce, güldük, sırlar verdik birbirimize, gelecekten bahsettik. acımsızca garip, tuhaf şekilde zevkliydi orada birbirimizin 1 metre uzağında oturmak ve rol kesmek durmaksızın. 

kimse öğrenmesin diye çabalamak, ama aynı zamanda herkese duyurmaya çalışmak da bi acaipti anlayamadım kendimi gitti. 

onu da anlayamadım.

güzellik farklı birşeymiş ondan bahsetti, güzelmişim ben öyle dedi kendileri. güldüm içimden, anlayamadım ne yapmak istediğimi. 

napıcam onunla 1 yıl uzak bir yerde başbaşa?? ne kadar karşı koyarız ki birbirimize?? arkadaş mıyım, neyim onun için bi anlasam. içimden geçenler, aklımın bağırış çağırışlarına pek uymuyo gene nedense.

en iyisi içmek. unutmanın garantili yolu malum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder