2009/04/30

ne garip adam

şimdi ben bu ikinci yazımda karşımdaki bi arkadaştan bahsetmiştim. kendisini yazının kalanında X olarak anmak isterim. bu herifin benimle ilişkisi resmen bir muamma. ne yaptıgına daha akıl sır erdiremedim. saatlerce süren msn sohbetleri, alakalı alakasız sorular, yavşamakla yavşamamak arası ince hareketler falan. ne halt ettiğini o da bilmiyo ya neyse. hede hödö baya eğlenioruz da kafamı karıştırmasa pek şahane olurdu allasen. zaten dengem bozuk, bi oraya bi buraya kafa gidip geliyo, en son ihtiyacım olan şey kafamı karıştıracak bir adet özel yapım dengesiz erkek. 

kendi kendine gelin güvey olayının kitabını yazmışımdır bu arada şaka maka. daha önce kafamda kimlerle neler yaşadım duysa apışır millet. nerden başlasam ki anlatmaya. ilk aşktan başlayalım en iyisi. fantezi dünyam epey bir geniş olduğundan çocukla ilgili ne hayaller kurdum akıllar almaz. halbuki tam bebeyim yani 5. sınıf falan. 11 yaşına felan denk geliyo sanırım, nerdeyse evlenip çoluk çocuğa karışacam herifle. o ilk aşk(!)ım 3 sene kadar devam etti, orta bitti liseye geldim başka bi şehre, taaak yatakhanedeki kızlardan birinin sevgilisi çıktı herif. bu dünya küçük de bu kadar mı a.q yaaa. ilk ergenlik travmamdır. o arada yazları kendime yeni kurbanlar seçip hayali aşklar yaşamaya tam gaz tabe. o zaman da bir çirkinim allaam yarebbim yani o zaman düşünüyodum neden sevgilim yok diye, şimdi fotograflara bakınca olmaz tabi guguk kuşu mehmet ali erbil gözlükleri, erkek saçlar, kepçe kulaklar eşittir 12 yaşında ben! valla para vermem lazımmış sevgili bulmam için gene iyi atlatmışım o dönemi valla. lisede gene böle bi kendi kendine gelin güvey olma hareketi içindeyken bunu çevredekilerle paylaşma angutluğunu yaptığım için hemmen çocuğun kulağına gitti, o da çok normal olarak "ama biz arkadaşıııız ben onu öyle seviyorum" klişesini kullandı. hala utanıyorum lan çocuğu görünce, rezillik valla. lise döneminde baya bi oldu bu olaylardan. nerdeyse aylık olarak değiştiriyodum hedefi. tabi ki sevgilim olmadı 3 sene falan. sonra da okuldan bulamadım zati. gittim dışardan buldum, ruh hastası kimliğimi ve de bu kronik platoniklik-kendi kendine gelin güvey olan gubik sendromunun sosyetik söylenişi- halimi de bi güzel gizledim ooh missss. bak şimdi aklıma geldi, en yakın arkadaşıma bi kazık attım o zamanlar kiii, hala üzülürüm. benim hafiften yeşillenme çabasında olduğum ama tabi ki her zamanki gibi benimle kanka takılan bi çocuk vardı. aram bozulmasın, gene bi rezillik olmasın diye kızı çaktırmadan işleye işleye çocuğa aşık etmiştim. ondan sonra da gidip çocuğa "bu var yaa senden hoşlanieeee" yapmıştım çok komikmişim gibi. çocuk reddetti, kız ağır g.t oldu ben de kendimden tiksinmiştim resmen. heey hey geçmiş zaman olur ki...

neyse yaa dağıldım iyice. gelelim bu X beye. şimdi şöyle ki her zamanki gibi yoğun kanka muhabbeti mevcut amma velakin sanıyorum eskisi kadar gudubet olmadığımdan bu muhabbet boka sarıyo gittikçe. daha önce örnekleri var sergüzeştimde, bu seferkinin tehlikeli tarafı sevgili X ne yazıktır ki. adam tam anlamıyla muamma, çözebilene aşkolsun, bişi söylüyo, sen lafa odaklanana kadar fikir değiştirmiş oluyo, insanın gözlerine sanki ardını görebilecekmiş gibi dimdik bakıyo. nefret ettirecek tüm özelliklere sahip, ama garip bi şekilde çekici de aynı zamanda. herif yasak meyva gibi oldu zaten, ısırsam dünyam başıma yıkılacakmış gibi. resmen derse devam oranıma tavan yaptırdı, her sabah normal kalkış saatimden 1 saat önce kalkıyorum düşün sen gerisini-uyku kutsaldır babamı tanımam o derece- neymiş gözlerimin şişi insinmiş, makyaj güzel dursunmuş. 2 senede oturtamadığım tarzı, iyi giyinecem diye büze büze 2 ayda gardrobu hallaç pamuğu gibi ata ata oturttum yahu daha ne. sevgilinin yanına giderken de elime geçen eşofmandı, üstüne de buruşuk tshirttü ne gelirse geçirip sıfır makyaj vaziyetindeyim. heyecan falan kalmadı da seviyorum diyodum sanki o da yalan. 

bak mesela şimdi msnde. neden laf atmıyosun arkadaşım. ben laf atsam sabahı buluruz muhabbet ederken ama yok illa ilk sözü ben söylicem. madem konuşmak istiyosun o zaman bişi söle, madem istemiyosun o zaman bok mu var sabaha kadar konuşuyoruz, amacın ne??!! 

biri bu hikayenin sonunu biliyosa bana da anlatsa ya, meraktan öldüğüm halde sayfaları çevirmeye korkuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder